Çocuk psikolojisi: Çocuğumu nasıl daha iyi anlarım?
Büyük psikolog Sigmund Freud’a göre, bebekler başlangıçta içgüdüsel ve bencil dürtülerle canlandırılıyor, ancak yavaş yavaş ebeveynlerinin değerlerine ve kurallarına uyum sağlıyorlar. Çocuğun gelişiminde ve iyiliğinde rol oynayan bu kurallardır. Ebeveyn veya eğitimci olduğunuzda anlamanız gereken temel bir şey varsa, çocuğunuzun psikolojisidir. Ve göreceksiniz ki, bunun için ebeveynlik dalında lisans derecesi almanıza gerek yok!
Bu ufak ipuçlarıyla birlikte, çocuğunuza ilişkin anlayışınızı geliştirebilirsiniz: neyi sevip neyi sevmediğini, neye güldüğünü veya ağladığını ya da onu motive eden bunaltan eden şeyleri anlayabilirsiniz. Daha da iyisi: onun ihtiyaçlarını anlayabilecek, ona daha fazla refah getirebilecek ve her gün ilişkinizi güçlendirebileceksiniz.
İlk olarak: çocuk psikolojisi nedir?
Birkaç tanım var, ama benim en çok hoşuma giden tanım: “bireyin ve grubun davranışını daha iyi anlamak için zihnin bilimsel çalışması”.
Psikoloji, çocuğun gelişimi ve eğitiminde kilit bir unsurdur. Psikolojideki bazı keşifler, çocuklar da dâhil olmak üzere, tüm insanlar için geçerli olabilir, ancak, beyinlerinin olgunlaşmamış olmasından dolayı, dikkate alınması gereken çeşitli değişkenler vardır.
Çocuğun psikolojisini incelemek, kişinin motor becerilerini, dil becerisini ve aynı zamanda bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimini anlamak demektir.
Çocuğun psikolojisini anlama ihtiyacı…
Ebeveynlerin, çocuklarının yeteneklerini ve becerilerini yorumlama yolları vardır. Çocuklarınızı anlamadığınızda, davranışlarını yanlış yorumlayabilir ve onları yargılayabilirsiniz. Bazen bu yanlış yorumlar zararsız olabilir, ancak çoğu zaman zarar verebilir! Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun psikolojik gelişiminde rolünüz çok önemlidir. Çocuğunuzun gelişimi hakkında eksik bilgi yanlış kararlara yol açabilir. Brenda Volling tarafından yapılan bir araştırma, çocukların bir ebeveyninin gelişimine harcadığı zaman miktarından doğrudan etkilendiğini tespit etti. Çocuğunuzun psikolojik gelişimi birçok yönden oluşur: duygular, ilişkiler, motor beceriler, dil…
Çocuğunuzu daha iyi anlayın…
Çocuk psikolojisinde ünlü bir psikolog olan Jean Piaget’e göre, “Ahlaki ve bilişsel açıdan bakıldığında çocuk ne iyi ne kötü doğar, o kaderinin efendisidir”
Bir ebeveyn olarak, çocuklarınıza konfordan fazlasını sunarsınız. Ebeveynin rolü ayrıca duygusal olarak orada olmak ve onlara bir güvenlik duygusu sağlamaktır. İşte, çocuk psikolojisinden, onları daha iyi anlamanıza yardımcı olacak bazı ipuçları.
1. Gözlem başarının anahtarıdır!
Gözlem, çocuğunuz hakkında daha fazla şey öğrenmenin en etkili yollarından biridir. Yaptıklarına veya söylediklerine ilgi gösterin. Ne yediklerini, ifadelerini ve yemek yerken, uyurken ve oynarken mizaçlarını gözlemleyin. Ayrıca her çocuğun benzersiz olduğunu ve kişiliğinin büyüdükçe evrimleşeceğini unutmayın. Bu nedenle çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırmaktan kaçının; bu, aşağılık kompleksi ve gereksiz stres yaratmanın en iyi yoludur.
Anlamanıza yardımcı olması için kendinize bu birkaç soruyu sorun:
- En çok ne yapmaktan hoşlanır?
- Sevmediği, sebze yemek, erken uyumak veya ev ödevi yapmak gibi bir şey yapması gerektiğinde nasıl tepki veriyor?
- Sosyal mi yeni şeyler paylaşmaya ya da denemeye istekli mi?
- Çevresine aşına olmak ne kadar sürer?
- Değişime adapte olabilir mi, başarısızlıktan kurtulmak için mi?
Bu soruları cevaplarken, onu yargılamamaya çalışın.
2. Çocuklarınızla kaliteli zaman geçirin
Günümüzde, ebeveynler zamanlarının çoğunu ev ve iş arasında hokkabazlık yaparak geçiriyorlar. Tabii ki, çoklu görev yapmak aynı anda birçok şeye bakmanıza izin veriyor, fakat çoğu zaman “şeylerden” biri çocuk oluyor. Çocuğunuzu bu şekilde düşünmeye eğilimliyseniz, değişme zamanı geldi! Çocuklarını anlamak istiyorsan, onlarla zaman geçirmen gerekir. Masada onlarla birlikte olmak veya onları okula götürmek yeterli değildir. Davranışlarını anlamak için onlarla konuşmaya ve oynamaya zaman ayırmak gerekir. Çocuklarınızla yapacağınız sohbetler okullarında ve evlerinde neler olup bittiğini, en sevdikleri müziğin ya da TV şovunun hangisi olduğunu, neyin eğlenceli ya da olmadığı hakkında bilgi sahibi olmanıza olanak sağlar… Ancak zaman geçirmek her zaman birlikte konuşmak veya bir şeyler yapmak demek değildir. Sadece kişiliği hakkında bir fikir edinmek için oturup onları sessizce izleyebilirsiniz.
3. Çocukların tüm dikkatinize ihtiyacı var!
Çocuklarınızla zaman geçirmeyi planladığınızda, sadece ve sadece bunu yapmayı planlayın! Çocuklarınız tüm dikkatinizi hak ediyor. Çocuğunuzla yemek pişirirken, araba kullanırken veya başka bir şey yaparken konuşmaya çalışıyorsanız, çocuğunuzun kendisi hakkında, paylaşabileceği en net bilgileri kaçırıyor olabilirsiniz. Sadece onunla zaman geçirmenizi sağlayacak haftada en az bir etkinlik planlayın. Ona tam dikkat verirseniz, kendisini güvende hissedecek ve size daha fazla açılacaktır.
4. Çevresine dikkat edin
Jim Rohn, “En çok vakit geçirdiğiniz 5 kişinin ortalamasısınız” der. Başka bir değişle “bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” atasözümüzü hepiniz bilirsiniz.
Araştırmalar, çocuğun davranış ve tutumlarının büyük ölçüde içinde büyüdüğü çevre tarafından şekillendiğini göstermiştir. Çocuğu daha iyi tanımak için, her şeyden önce bulunduğu çevreye dikkat etmek gerekir.
Çalışmalar aynı zamanda çevrenin çocuğun beyninin gelişimini etkileyebileceğini ve bunun dil seviyesini ve bilişsel yeteneklerini de etkileyebileceğini göstermektedir.
Çocuğunuzun davranışları büyük ölçüde etraflarındaki insan türlerine ve onunla etkileşime girme şekline bağlıdır. Evde ve okuldaki atmosferi değerlendirmek için zaman ayırın. Örneğin, çocuğunuz saldırgansa veya çok sosyal değilse, etrafınızdaki nedeni arayın (veya onlara sorular sorun).
5. Çocuğun beyin fonksiyonlarını anlamak
Çocuğunuzun fizyolojisini biliyor olabilirsiniz, ancak beyninin nasıl çalıştığını anlamak zordur. Beyin, çocuğun durumlara nasıl yanıt verdiğini doğrudan etkileyen deneyimleri, karşılaşmaları, inançları, değerleri ve ortamı ile şekillenir.
Bir çocuğun beyninin nasıl çalıştığını anlamak, davranış, sosyal, mantıksal ve bilişsel beceriler hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olabilir.
Kötü deneyimler kişinin genel iyimserliğini etkileyebilir ve bu durum kişinin gelişiminde olumsuz etki yaratabilir.
Çocuğunuzun beyninin nasıl çalıştığını daha iyi anlamayı öğrenirseniz, olumsuz deneyimleri ve zor zamanları büyük kişisel gelişim fırsatlarına dönüştürmesine yardımcı olabilirsiniz!
“The Whole-Brain Child” yazarı Daniel J. Siegel’e göre, çocuğunuzun daha sağlıklı sosyal ve duygusal yaşamı için güçlü bir temel oluşturmasına yardımcı olmalısınız. Bu şekilde, zor durumları sorunsuzca halledebilecektir. Bunların hepsi mümkün (ve o kadar da zor değil!) sadece davranışlarını daha iyi analiz etmelisiniz.
6. Dinle… Çocuğunuz size kendi hikâyelerini anlatsın…
Konuşarak öğretmek iyidir, aynı zamanda çocuğunuzu sizinle konuşurken konuşması da iyidir. Bir konuşma başlatın ve size anlatmaya çalıştığı şeyi dinleyin. Çocuklar kendilerini net bir şekilde ifade edemeyebilir ve zaman alabilirler, bu nedenle kullandıkları kelimelere ve vücut dillerine dikkat etmelisiniz (iletişimimizin % 93’ü sözsüzdür!).
Odaklanın:
– Sesinin tonu: bir kelime veya cümleye odaklanma şekli
– İfadeleri: onlar konuşurken ne hissettiğine dikkat edin, ne sevdiğini anlamaya çalışın, neyden korktuğunu veya söz konusu olan şeyin strese sebep olup olmadığını, duygularını değerlendirmeye çalışın.
– Beden dili: göz temasına dikkat, ellerini ve duruşunu nasıl kullandığına dikkat edin.
Sadece onu dinlemekle kalmayın, aynı zamanda duyulduğunu ve ciddiye alındığını da hissettirmelisiniz. Onun ne söylediğini anladığınızı gösterin. Anlamıyorsanız, bazı şeyleri netleştirmek için sorular sorun. Fakat onu sorularınızla boğmayın!
7. Çocuklar kendilerini birçok yönden ifade ediyorlar…
Çocuğunuz kendini birçok şekilde ifade edebilir. Konuşmaya ek olarak, duygularını yaptıklarıyla ifade ediyor. Çizmeyi, yazmayı veya oynamayı seviyorsa, bunları daha sık yapması için cesaretlendirin. Hayal gücünü kısıtlamadan, ona çizmesi için farklı temalar da verebilirsiniz. Benzer şekilde, ona her gün ne yaptığı ve nasıl hissettiği hakkında yazabileceği bir günlük tutmasını önerebilirsin. Çocuğunuz ne kadar çok yazar, çizer veya konuşursa, kendini o kadar iyi ifade edebilir.
Kafasında neler olup bittiği hakkında bir fikir edinmek için yaratıcı çalışmalarını gözden geçirmek için zaman ayırın. Çok fazla analiz etmeye çalışmayın, yoksa duygularını yanlış yorumlamaya başlayabilirsiniz!
Ne yazdığını veya çizdiğini açıklamasına izin verin.
8. Doğru cevapları almak için doğru soruları sorun
Einstein şunları söyledi: Bir soruna çözüm bulamazsanız, sorularınızı değiştirin.
Çocuğunuzun sizinle konuşmasını istiyorsanız, onlara doğru soruları sorun. Ayrıntıları paylaşmaya teşvik etmesi için açık uçlu sorular sorun.
“Bu şarkıyı beğendin mi?” Diye sormak yerine. (Evet ya da hayır cevabını verecek), “Bu şarkı hakkında ne düşünüyorsun?” Diye sor. Bu onun daha fazlasını söylemesine izin verecektir.
Kiminle oynadığını sormak yerine, hangi oyunları oynadıklarını sor. Ayrıntılı olarak açıklamasına izin verin ve kesmeyin.
Ayrıca, sorduğu sorulardan kaçmayın. Cevabınız yoksa, kafanızın bir köşesinde tutun veya daha iyisi: cevabı birlikte arayın. Soruyu geçiştirmek, ileride başka soruları sormaktan caydırabilir.
9. Çocuğun gelişimi hakkında bilgi edinin
Çocuğunuzun iyi olduğundan emin olmak için gelişiminin çeşitli aşamalarında proaktif olun. Kitaplarımızı, blogumuzu okumak ve uzmanlarla konuşmak için zaman ayırın.
Şüphe durumunda uzmanlar size rehberlik edebilir. Bilgi edinmeden, varsayımlarda bulunmayın.
10. Diğer çocukları gözlemleyin
Bazen aynı yaştaki diğer çocukları gözlemlemek de kendi çocuğunuzu daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Ayrıca bir grupta nasıl davrandığına bakın ve güçlü ve zayıf yönlerini belirleyin. Bu, çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırmanız gerektiği anlamına gelmez.
11. Çocuğunuzun yerine düşünün
Bazen bir çocuk gibi düşünmeniz ve hatta onları anlayabilmeniz için hareket etmeniz gerekir. Empati, çocuklarını daha iyi anlamak istiyorsanız, ebeveynlerin geliştirmesi gereken önemli bir niteliktir.
Seninle konuştuklarında her gün ne yaşadıklarını biliyor olabilirsin. Ancak kendinizi onun yerine koymak ve deneyimlerini paylaşmak zor olabilir.
İşte empati kurabilmek için bazı basit ipuçları:
– Duygularını dinleyin ve neler yaşadıklarını ölçmeye çalışın.
– Sizi daha iyi anlamalarına yardımcı olmak için dillerini kullanın. Kendinize şu soruyu sorun: – – – Çocuk olsaydınız, kullandıkları sözcük ve ifadelerle yetişkin bir konuşmayı anlar mıydınız?
– Çocuğunuzun davranışını anlamadığınızda, onun yerine nasıl davranacağınızı kendinize sorun.
12. Çocuğunuzun duygusal değeri nedir?
Uzun süre çocuklar yetişkinler kadar önemli sayılmadı. Onların duygularını ve hislerini, büyürken unutacakları varsayıldı.
Bugün, bunun doğru olmadığını biliyoruz: bir çocuğun bir çocuk olarak yaşadığı şey, olacağı türdeki yetişkin üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun duygularını veya bunları yönetme yeteneğini küçümsemeyin.
Duygusal Zekâ (EQ), bir insanın duygularını tanımlama, ifade etme ve kontrol etme yeteneğidir. Çocuklar eşsiz bir mizaçla doğarlar. Bazıları dürüst ve proaktif olabilirken, diğerleri cevap vermek için utangaç veya yavaş olabilir.
Çocuğunuzun EQ’sunu anlama, onların sağlıklı yetişkinler olmalarına ve duygularının ustaları olmalarına yardımcı olabilir.
13. Varsayımlardan kaçının!
Çocuğunuzun herhangi bir zamanda ne istediğini veya hissettiğini bildiğinizi varsaymayın. Çocuğunuz şikâyet etmezse, onun mutlu olduğunu varsayabilirsiniz. Ayrıca, iyi bir ebeveyn olduğunuzu varsayıyorsunuz çünkü çocuğunuz toplum içinde iyi davranıyor ve sinirlenmiyor.
Tüm bu varsayımları yaparsanız, onu hassasiyet ve nezaketle anlamanızı önlersiniz. Ona doğrudan, nasıl olduğunu sorun, bu birçok yanlış anlaşılmadan kaçınmak için en etkili yöntemdir!
Çocuklarınızı daha iyi anlamanızda rehber olması ümidiyle.
Psikolog – Aile Danışmanı – Oyun Terapisti Esra KOÇ EROĞLU
Add Comment